Osmanlı’da Konaklama Tarihi

Osmanlı Otelleri

Osmanlı’da Konaklama Tarihi

Osmanlıda Otel ve konaklamanın tarihi

Osmanlıda Otel ve Konaklamanın Tarihi

Konaklama ve otelcilik  sektörünün tarihçesi Selçuklulara kadar dayanır.

Haçlı Seferleri sonrasında yeniden aktif hale gelen ticaret yolları, refah odaklı bir devlet olan Selçuklularda güvenliği sağlanan kervansaray sistemlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Kentlerde bölgesel pazarlar kuruldu. Bunlara bağlı olarak kent hanları ve kentler arasında mola yerleri yaratıldı.

Osmanlı üç başkent (Bursa, Edirne ve İstanbul) ile şehzade kentleri (Trabzon, Amasya, Manisa) ve Konya’da ilk otel örneklerini çokça görmekteyiz.. İstanbul başta olmak üzere sayılan merkezlerde hanlar ve önemli yollar üzerinde konumlandırılmıştır

Osmanlı toplumunda,1800′lü yılların başından (ve özellikle Islahat Fermanından) itibaren, Levantenler’in ve azınlıkların üzerindeki 2. sınıf vatandaş baskısının azalmasına paralel olarak; İstanbul, İskenderiye, İzmir, Selanik, Beyrut gibi liman kentlerinde ticaretin yoğunlaşmasıyla artan konaklama ihtiyacı sonucu otelleşme arttı. Hanlar modifiye edildi, yenileri yapıldı.

Osmanlı devletinde, Anadolu ve Rumeli’de anayollar ve bunlara bağlı tali yollar vardı. Bu yol sistemine göre, merkez İstanbul olmak üzere, Anadolu ve Rumeli’de kol adı verilen üç ana yol bulunmaktaydı.

Savaş zamanlarında ordu daha ilerideki bölgelere ulaştıkça, yollar üzerinde yeni konak yerleri yapılırdı. Savaş sona erdiği zaman bu menziller kaldırılırdı. Konak yerlerinde, konaklayanlar için yeteri kadar han, kervansaray ve menzilhaneler bulunurdu.

Osmanlı'da Konaklama TarihiKanunnamelere menzil teşkilatı hakkında önemli hükümler konuldu.

konaklarda kalan veya bu yerlerden geçen askerî birliklerle, tatar, ulak ve yolcuların dinlenmelerini, doymalarını, hayvanlarının bakımını, konak ve çevresinin güvenliğini sağlamak için her konak yerinin yakınındaki bir kısım köylerin halkı görevli tutulurdu.

Hidivyal Palas, 1841 tarihinde Misserie oteli adı ile açılan ve Türkiye’nin ilk batı stiline sahip otelidir.

Orient Express’in İstanbul’a gelmesi, büyük gemilerin seferler düzenlemesi yeni otelleri beraberinde getirdi..

Dünya Savaşı’ndan sonra -tüm dünya savaşları sonrasında olduğu gibi- insanların başka yerleri keşfetme isteği, sanayi devrimi ve göçlerle büyük kentlerde gözle görülür bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Ancak, bu canlanmaya karşın, Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında gerçekleştirilen etkin otel projelerinin sayısı oldukça az. Pera Palas, Beyoğlu ve Tarabya Tokatlıyan otelleri ile Ankara Palas otelcilikte Türkiye’nin mihenk taşlarıdır.

 

Daha Sonraki yıllarda Anadolu yakası ve Anadolu şehirlerinde ticaret ve sosyal hayat ile birlikte otel sayıları artmaya başlamıştır. Özellikler İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasında hizmet kalitesi yüksek, Türk konukseverliğini yansıtan ve uygulayan, manzara ve mimarisi ileri, ulaşımı kolay bir çok turistik otel açılmış ve hizmet vermektedir. Bu doğrultuda hızla gelişen ve yenilenen otelcilik sektörü sürdürülebilir kalkınmanın öncülerinden olmaktadır.

Message Us on WhatsApp